Homeopatik görüşmeler sırasında, belirtilerin ardındaki derin hikâyeleri dinler ve anlamaya çalışırız. Özellikle çocuklarda, beden çoğu zaman duyguların, deneyimlerin ve kalıtsal eğilimlerin bir tuvali haline gelir. Bu yazıda, cilt sorunları ve duygusal zorluklar yaşayan üç çocuğun yolculuğunu ve klasik bir homeopatik ilaç olan Mercurius solubilis’in iyileşme sürecindeki rolünü paylaşıyoruz.
Vaka 1: R.A., 6 yaşında – Süslü, Parmak Emme ve Molluscum Contagiosum
R.A., Molluscum Contagiosum teşhisiyle gelen, vücuduna yayılmış ve kanama derecesine varan kaşıntılı cilt döküntüleri yaşayan sevimli bir kız çocuğuydu. Ancak onun hikâyesi, sadece ciltle sınırlı değildi.
Kedileri seven, parıltılı kıyafetleri tercih eden ve kuaför olma hayali kuran, sosyal bir çocuktu. Ancak karanlık korkusu, parmak emme alışkanlığı ve doğum sırasında yaşanan zorluklar gibi duygusal yükler taşıyordu.
İlk olarak, parlak ve dışa dönük kişiliğine uygun olarak Phosphorus reçete edildi. Uyku gibi bazı semptomlarda düzelme görüldü, ancak döküntüler yayılmaya devam etti. Daha derin bir değerlendirmeyle, Mercurius solubilis’in semptomlarla çok daha uyumlu olduğu anlaşıldı.
Birkaç ay içinde, L.A. artık ışık olmadan yalnız uyuyabiliyor, parmak emmeyi bırakmıştı ve cilt tamamen temizlenmişti.
Vaka 2: A.P., 11 yaşında – Kabuslar, Bıçaklar ve Kaygılar
A.P. ilk geldiğinde neşeli ve kendine güvenli görünüyordu. Ancak şikâyetleri oldukça yoğundu: yüzde egzama, kabızlık, ağız kokusu, istenmeyen tüylenme, ve yoğun ölüm korkuları.
Ayrıca bıçaklara karşı ilgisi, geçmişteki el yıkama takıntısı, gece başını battaniyeyle kapatma gibi alışkanlıkları vardı.
Güvenli ve sevgi dolu bir aile ortamında büyüyen bu çocukta görülen bu içsel huzursuzluk, yine Mercurius solubilis ile örtüşüyordu. Obsesyon, korkular ve cilt sorunları gibi pek çok belirti bu ilacın kapsamındaydı.
Aylar sonra annesiyle yapılan bir telefon görüşmesinde, korkularının tamamen geçtiği, karanlıkta uyuyabildiği, egzamanın iyileştiği, ve kabızlığın ortadan kalktığı öğrenildi.
Vaka 3: M.O., 14 yaşında – Kaşıntılı Deri, Travma ve Sessizlik
M.O., iki yıldır süren ve geceleri artan, bazen kanamaya neden olan kaşıntılı ve kepekli saç derisi problemiyle başvurdu. Başına aldığı bir darbeden sonra başladığını söylüyordu. Ancak olay fiziksel görünse de altında başka şeyler vardı.
Kâbuslar, yalnız uyuyamama, kılıç ve bıçak koleksiyonu ilgisi gibi ifadelerin ardında, daha derin bir travma çıktı: başka bir kıtadaki okulunda, bir istismar olayına tanık olmuştu ve bu bilgiyi ilk kez paylaşıyordu.
Hem fiziksel hem duygusal semptomlarıyla birlikte, vakası Mercurius solubilis ile bütünleşti. Uygulanan tedavi sonrasında, hem kaşıntı azaldı hem de duygusal yükleri hafifledi.
Bu Hikâyeler Bize Ne Anlatıyor?
Farklı yaşlarda ve farklı karakterlerdeki bu üç çocuk – her biri kendine özgü korkulara, cilt sorunlarına ve davranışsal örüntülere sahipti – ve hepsi aynı homeopatik ilaç ile şifa buldu. Bu durum Mercurius’un sihirli bir ilaç olduğunu mu gösteriyor? Hayır. Aslında tam tersi.
Bu ilaç yalnızca, her çocuğun bütüncül semptom tablosuna özel olarak seçildiği için işe yaradı. İşte bu, klasik homeopatinin temelidir: kişiye özel tedavi.
Cilt sorunlarından korkulara, kabuslardan takıntılara kadar pek çok durumda, homeopati yalnızca bedeni değil, çocuğun tüm varlığını dikkate alır. Böylece beden ve zihin arasında yeniden bir denge kurulabilir.
Sizin Çocuğunuzda da Benzer Belirtiler mi Var?
Eğer çocuğunuzun cildinde açıklanamayan döküntüler, gece korkuları, aşırı tepkiler veya davranışsal değişiklikler varsa, belki de bu belirtiler bir içsel dengesizliğin sessiz çığlıklarıdır.
Homeopati bu çığlıkları duymayı ve anlamayı hedefler. Acilmüdahalelerin yerini almaz, ama özellikle kronikleşen ya da duygusal kökenli semptomlarda nazik, kişiye özel ve bütünsel bir tedavi sunar.
Bu hikâyeler sizde bir yankı uyandırdıysa, daha fazlasını öğrenmek, sorularınızı sormak veya bir değerlendirme randevusu almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Not: Çocukların isimleri ve tanımlayıcı bilgileri gizlilik amacıyla değiştirilmiştir.